21.1.20

Landing Page (Açılış Sayfası) Optimizasyonunda Önemli Noktalar


Landing page (açılış sayfası), varış sayfası olarak da adlandırabileceğimiz, ziyaretçilerin bir web sitesine giriş yaptığı anda, ekranda ilk karşılaştığı kısma verilen genel isimdir. Bu makalede landing page optimizasyonu ile ilgili önerilerde bulunacağız.
E-ticaret siteleri, SaaS siteleri, kurumsal siteler, tek ürünlük satış siteleri ve özel kampanya sayfaları, kendi hedefleri doğrultusunda landing pageleri olan sitelerdir.
Örneğin; bir link ya da bir reklam aracılığı ile kullanıcılar bir varış sayfasına yönlendirildi diyelim. Bu sayfada bir ürün, hizmet ya da bir iletişim veya sipariş formu yer alabilir. Örnekten de anlaşılacağı üzere, varış sayfalarının spesifik amaçları vardır. Neticede hepsi, ziyaretçileri bir şekilde müşteriye dönüştürmeyi hedefler. Diğer bir deyişle, bülten aboneliği, deneme sürümü kullanımını başlatma, üye olma gibi aksiyonların tümü, landing page (varış sayfası) ile başlar. Haliyle, kullanıcı davranışlarını da dikkate alarak, dönüşüm odaklı düşünüp bu sayfaları ona göre tasarlamak ve optimize etmek hayati önem taşır.

Landing Page (Açılış Sayfası) Optimizasyonu

Global çapta yapılan araştırmalara göre, landing page üzerinde gerçekleşen dönüşüm oranı, sadece %2,35. Peki bu oranı korumak ve artırmak için ne yapmamız gerek? Optimizasyon! Hedef dönüşümü artırmanın başka bir yolu yok ne yazık ki…
Bir landing page üzerinde gerçekleşen dönüşüm oranını artıracak 4 temel nokta mevcut;
  • Teklif
  • Form
  • Güven
  • Görseller


1. Teklif (Vaat)

İyi bir teklif, yani ziyaretçiye ne sunacağınızı anlattığınız kısım, landing page için en can alıcı kısım. Gerçekten iyi bir vaat yoksa, ne kadar iyi bir tasarım kullanırsanız kullanın, optimum seviyede bir abone ya da müşteri edinemezsiniz. Teklif kısmında dikkat edilmesi gereken 2 husus var:
  • Başlık, Manşet (Headline)
  • Eyleme Çağrı (Call to Action)
Başlık / Manşet kısmı, ziyaretçinin kayıtlı kullanıcıya yahut müşteriye dönüşmesi için gerekli sebebi anlattığınız kısım olmalı. “Bu ürün / hizmet benim için ne yapacak?”
Eyleme çağrı kısmı ise; “Ücretsiz denemek için” ya da “İndirimli sahip olmak için” hemen kaydol, gibi bir ibare olabilir; harekete geçirici cümle veya bir buton.
Tanınmış markalar için genellikle bu kadarı yeterlidir. Onların öncelikli amacı; zaten marka olarak kendilerini kanıtladıkları için artık “kullanıcı yaşam boyu değeri” metriğini artırmaktır. Bunun için de yeni ziyaretçilerin ilk alışverişlerini yapmaları yeterlidir. Daha az bilinen markalar için ise, bu bölümde sosyal kanıt öğelerine yer vermek büyük avantaj sağlayacaktır. Ürünü / hizmeti daha önce satın almış olan müşterilerin deneyimlerine ve güzel görüşlerine yer vermek, yeni ziyaretçilerin satın alma veya kaydolma kararlarını olumlu yönde etkileyebilir.
Slack’in daha önce kullandığı landing page örneklerinden birinde, teklif ve teklife bağlı unsurların ne kadar yerli yerinde kullanıldığını görebiliriz.


Headline, yani manşet kısmında Slack’in ne için kullanılacağı açık bir şekilde belirtiliyor. Harekete geçirici mesajı ise “Ücretsiz Dene”.
Slack, daha çok ekip içi iletişim için kullanılan profesyonel bir araç. Tabii böyle bir aracı kullanmadan, denemeden hiç kimsenin ödeme yapmayacağı aşikar. Haliyle Slack, tüm soruları ve olası kaygıları tek sayfada cevaplamış oluyor

2. Form Sayfası

Formlar, genellikle bir eyleme çağrı butonu tıklandıktan sonra ziyaretçileri karşılayacak ikinci sayfa, yani ikinci adımdır.
Form sayfaları genellikle; üyelik, bülten aboneliği, ödeme, ön sipariş, iletişim kurma gibi amaçlar için kullanılır. Bu formlar ne yazık ki birçok firmanın göz ardı ettiği, pek de üzerinde durmadığı yahut durması gerektiğini bilmediği bir nokta.
“Formun da kullanıcı dostu olur muymuş canım?” demeyin ama evet; formların da kullanıcı odaklı tasarlanması şart. Şunu unutmamakta fayda var; birinden form doldurmasını istemek, o kişinin zamanını ya da parasını talep etmek anlamına gelir. Haliyle, form yapısının bile ikna edici olması, en azından kullanıcıyı korkutup kaçırmayacak biçimde olması gerekir.
Örneğin, düşük fiyatlı bir ürün için uzun uzadıya form alanlarının doldurulmasını talep etmek, kullanıcıların satın almaktan vazgeçmesine sebep olabilir. Bunun yerine, bilgilerin parça parça ayrı zamanlarda talep edilmesi, sonradan mail ile hatırlatılması ya da tüm bilgilerin tamamlanması halinde bir indirim kodu teklif edilmesi, daha kullanıcı dostu bir davranış olacaktır.

3. Güven

Güven duygusu verebilmek, özellikle online satış yapan sitelerin açılış sayfaları için hayati değer taşır desem, pek de abartmış olmam. Sayfa, genel itibariyle tutarlı, ilgi çekici, net olmalı. Bir landing page için temel düzeyde güven duygusunu sağlayacak temel unsurlar şu şekilde:
  • Tasarım
  • Güven Verici İkonlar
  • Kullanıcı Yorumları
  • Anlaşılır Kullanıcı Sözleşmesi
Tasarım açısından, sitenin renk, font, görsel gibi öğelerinin uyumlu ve tutarlı olması gerek. Font tiplerinin paralel, görsellerin orijinal olmasına özen gösterilmeli. Bir landing page tasarlanırken, bu sayfayı gerçek bir mağaza ya da mağaza vitrini düşünüp marka kimliği çerçevesinde değerlendirerek özen göstermek, akıldaki birçok sorunun cevabı olacaktır.
Güven verici ikonların başında, ülkemizdeki e-ticaret sektöründen de bilineceği üzere Mastercard, güvenli ödeme, SSL ile güvenliğin sağlandığı ibareleri içeren görseller geliyor.


Yukarıdaki görselde göreceğiniz gibi, Casper markası da sosyal kanıt dediğimiz, kullanıcıların deneyim ve olumlu yorumlarına yer verdiği bir alan ayırmış sitesinde.
Güven faktörünün bir diğer unsuru ise, kullanım koşulları ve sözleşmeye dair detayların net bir şekilde sunulmuş olması. Özellikle KVKK (Kişisel Verileri Koruma Kanunu) sonrasında tüm markalar mecburen daha hassas davranır hale geldi. Ziyaretçilere, sitedeki dolaşım ve alışveriş sonrasında tarayıcı çerezlerinin, kullanıcı e-posta ve telefonlarının nasıl, ne şekilde kullanılacağını belirtmek, gerçekten de güven sağlayacak, resmiyet katacak unsurlardır. Aşağıda MailChimp’in çerez politikasını nasıl açıkça sunduğunu görebilirsiniz.


4. Görseller

Açılış sayfasında kullanılan görseller, metinlere kıyasla çok daha kısa sürede tüm mesajı verebilir ve kullanıcıların satın alıp almama kararını doğrudan etkileyebilir. Aşağıda, Sun Basket adlı sitenin açılış sayfasını birlikte inceleyelim.


Sun Basket, manşet ve eyleme çağrı dediğimiz, yazının en başında bahsettiğimiz unsurları, görselin boş alanına ustaca yerleştirmiş. Görsel, 3 ayrı sütuna ayrılmış ve ortadaki sütunun dışına çıkmadan, tüm kullanıcılara gerekli mesaj yerleştirilmiş gibi, değil mi?


Bir de, görsellerin ne kadar tutarlı ve birbiri ile uyumlu olduğunu gözlemleyebiliyoruz yine Sun Basket’te.


Özetleyecek olursak, ideal bir landing page (açılış sayfası), ziyaretçileri müşteriye dönüştürmek adına gerekli tüm materyallerin ustaca kullanıldığı bir forma sahip olmalı. Ayrıca görselleri, butonları, metinleri ve teklifleri değiştirerek çeşitli testler yapmayı sürekli hale getirip dönüşüm yüzdesini daima yukarı taşımak için çalışmaya devam etmeliyiz.
Dönüşüm oranını ve kullanıcı davranışlarını takip etmek için Google Analytics ve Hotjar’dan faydalanabilirsiniz.
Landing page (açılış sayfası) optimizasyonu konusuna dair herhangi bir sorunuz olursa, Linkedin (www.linkedin.com/in/srcnylmz/) üzerinden benimle iletişime geçebilirsiniz.
Bu yazı ilk kez ŞURADA yayınlanmıştır.

10.1.20

2020 İçin Seo Odaklı İçerik Pazarlama Önerileri


Malumunuz, dijital pazarlama dünyasının en eski mottolarından biri; “İçerik kraldır.” Madem öyle, yeni yıla sayılı günler kala 2020 için seo odaklı içerik açısından birkaç tespit ve öneri yapalım istedim. Uzun bir aradan sonra yeniden Branding Türkiye’de içerik yazmak ve sizlerle buluşmak çok keyifli; bunu da ek olarak belirteyim.
Makaleye içerik pazarlaması kavramını kısaca tanımlayarak başlayalım.

En Yalın Tanımıyla İçerik Pazarlaması

“İçerik Pazarlaması” terimine aşina olmayanlar için kısa ve basit bir tanım yapacak olursak; açıkça tanımlanmış bir kitleyi çekmek ve elde tutmak için değerli, alakalı ve tutarlı içerik oluşturmaya ve çeşitli kanallar üzerinden yine düzenli ve tutarlı şekilde servis etmeye odaklanan bir pazarlama yaklaşımıdır. İçerik pazarlamasının özünde kaliteli, özgün, hedef odaklı içerik üretmek kadar uygun içeriği doğru mecrada servis etmek de önemlidir. Daha önce Branding Türkiye içerisinde değindiğimiz üzere “İçerik kralsa mecra da kraliçedir.”
Özellikle deneyimli bir ekiple ya da ajansla çalışmak yerine kervanı yolda düzmeye çalışan birçok şirketin düştüğü hata ise, içerik deyince akıllarına sadece makale yazmak geliyor olmasıdır… Oysa, metin odaklı içerikler; aynı zamanda görsel, grafik, video, gif, ses unsurları ile birlikte kullanılabilir.
İçerik pazarlamasını tanımlayıp birkaç önemli detaya kısaca değindikten sonra artık 2020 için seo odaklı içerik konusuna geçebiliriz. Evet, 2020’ye sayılı gün kalmışken, global markaların içerik pazarlama hususunda 2020’de hangi trendleri takip edeceğini inceleyelim.

Hedeflenmiş İçeriklerin Önemi Artıyor

Hedeflenmiş içeriklerin önemi artıyor. Fakat tabii ki bu yenilik yahut trend değil. Gel gelelim bunun hala yeterince iyi ve etkin uygulanmadığını da belirtmek isterim. Tabii ki içerik kral; tamam, çok haklısınız… Fakat asıl problem, artık her yer 360 derece içerikle dolu. Haliyle artık birbirinin aynısı diyebileceğiniz içerikler çoğunlukta. Dolayısıyla hedef kitlenizin büyük bir kısmı -onları çok ilgilendiriyor olsa bile- içeriklerinize hiç denk gelmiyor. Tüm bunları göz önünde tutunca içerik, reklam ve marka mesajı bombardımanı arasında kalan ve kısıtlı vaktiyle ihtiyacı olan içeriğe ulaşmak isteyen kullanıcıların yaşadığı zorluğu tahmin etmek zor değil.
Eskiden içerik üretirken, ilgili kullanıcıların gelip o içeriği bulması, görmesi yahut keşfetmesi yeterli idi. Ancak artık her gün milyonlarca içerik üretiliyor. Haliyle, içerik pazarlama çalışmalarını ayrı ayrı ele alarak hedef kitleler özelinde, daha kişiselleştirilmiş şekilde içerik üretmek ve bunları servis etmek zorundayız. Ancak bu şekilde hedef kitlemizle aramızdaki mesafeyi daraltabiliriz.

Görsel İçeriklerin Daha Etkili Kullanılması

Fotoğraf, infografik, gif ve benzeri öğelerin içerik pazarlamasındaki önemi tartışılmaz… Ancak, hala doğru ve kaliteli içeriğin önemi hakkında pek fazla bilgiye sahip değilseniz, işte birkaç bilgi:
  • Resim içeren blog içerikleri, diğerlerinden %94 daha fazla görüntüleniyor.
  • İyi tasarımlar daha fazla beğeni ve paylaşım alıyor. Görsel içeren Facebook gönderileri, içermeyenlere oranla %86 daha fazla ilgi görüyor. Aynı şekilde gif içeren tweetler, %55 daha fazla tıklanıyor. Ayrıca bu içerikler diğerlerine kıyasla %150 daha fazla retweet alıyor. Kısacası görsel unsurlar, marka kimliğini güçlendirmek adına önemli kaynaklar.
  • Blog içeriği üretenler genelde uzun içerikler üretmekten kaçınmaz ancak her uzun içeriği okumaktan hoşlanmayan site ziyaretçileri için ne yapabiliriz? Tabii ki görsel anlatım…
İyi bir içerik pazarlamasının, mutlaka iyi görsellere sahip olması gerekir. Peki buna nasıl karar vereceğiz? Bu noktada en mantıklı taktik, rakiplerinizin içeriklerini incelemek ve fikirlerini takip etmek olacaktır. Bunun için kadrolu bir görsel tasarımcınız varsa ne ala… Ancak yoksa, Infova ve Canva gibi online tasarım araçlarını incelemenizi öneririm. Kolayca görsel içerikler hazırlayabileceğiniz şablonları keşfedip hemen içeriğinize uygun görsel üretmeye başlayabilirsiniz.

Canlı Videolar… Video İçeriklerimiz

Dijital pazarlama dünyasının iddiasına göre, 2021 yılına kadar küresel çapta internet trafiğinin %13’ü canlı video yayınlarından sağlanacak. Şimdilik bu bir öngörü fakat son 10 yıl içerisinde sosyal medyada üretilen içerik trendlerinin ne yöne doğru gittiğini bir düşünürsek, aslında yüksek ihtimalle gerçekleşecek bir öngörü diyebiliriz.
Şimdiden içerik planları, ekipman araştırmaları ve mini bir çekim alanı (stüdyo) hakkında düşünmeye başlasak fena olmaz, öyle değil mi? En azından bu satırları okuyorsanız, belki de rakiplerinizin henüz haberdar olmadığı bir öngörüden haberdar olup bunu avantaja çevirebilirsiniz.

Uzun Kuyruklu Anahtar Kelime Kullanımı

SEO ile yakından ilgiliyseniz, zaten bu konudan haberdar olmalısınız. Uzun kuyruklu kelimeler, rekabet bakımından jenerik anahtar kelimelere göre daha avantajlı olabilir. Özellikle de SEO çalışmasına yeni başlayan markalar için…
Üstelik, sektöre bağlı olarak uzun kuyruklu kelimelerin aranma hacimleri daha yüksek de olabiliyor. Uzun kuyruklu ve semantik kurallara göre hazırlanmış içerikler, aynı zamanda sesli sorgular için de avantaj sağlayacaktır.

Kişiselleştirilmiş Müşteri Deneyimi

2020 SEO Odaklı İçerik Önerileri listemizdeki bir diğer öğe de, özelleştirilmiş müşteri deneyimidir. Dijital pazarlamanın evrimi ile içerik sadece tüketilen değil, aynı zamanda deneyimlenen bir olgu haline geldi. Duyulara hitap eden içerik pazarlama stratejileri, kullanıcıları harekete geçmeye teşvik etmenin en etkili yolu olarak görülmektedir.
Hedef kitlemizin makaleleri sadece okumaktan memnun olduğu günler geride kaldı. Artık daha fazlasını istiyorlar ve bunu yapmanın tek yolu, bu müşterilere marka için önemli olduklarını ve fikirlerinin önemsendiğini gösterecek bir deneyim sunmak. Çekiliş ve yarışmalardan oyunlaştırmaya, anketlerden VR teknolojileri ile sunulan içeriklere kadar, uygun olan her materyali aynı zamanda deneyim pazarlaması haline getirebiliriz.

Teknoloji… Bir Noktada Herkesin İlgisini Yakalayabilir

5G teknolojisi, 2020 yılından itibaren markaların pazarlama faaliyetlerinde de önemli rol alacak. Özellikle sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik teknolojilerinin içerik pazarlama odağında sağlayacağı 3 önemli avantajdan bahsedebiliriz:
  • Satın almaya niyetli potansiyel müşteriler daha kişisel bir deneyim yaşayacak.
  • Ayrıca, gerçek zamanlı deneyim sunma imkanı söz konusu… Mesela farklı renkte, farklı numara bir ayakkabının artırılmış gerçeklik ile deneyimlenmesi ve satın alınması gibi.
  • Ürün hakkındaki bilgi ve detayların deneyim esnasında değişmesi, geliştirilmesi.
2020 yılından itibaren, beklentiler premium seviyede sunulacak birçok içeriğin yazılı (metin) olmayacağı yönünde… Tabii global çapta düşünülen bu beklentilerin Türkiye pazarında ne oranda gerçekleşeceği kocaman bir muamma!

Özet Olarak, 2020 İçin Seo Odaklı İçerik…

2020 için seo odaklı içerik konusunu toparlayacak olursak; daha zengin, daha kişiselleştirilmiş, daha teknolojik, daha gerçek zamanlı ve tüketimi çok daha zahmetsiz içerikler 2020 yılından itibaren içerik pazarlamasının stratejik parçalarından biri olacak. Bir ufak not düşelim buraya; bazı maddelerin SEO ile ilgisi nedir diye sorabilirsiniz. Son derece haklısınız.
Arama motorları, hatta Google özelinde konuşursak, Google Arama Motoru, teknolojiyi yakından takip eden bir marka. Bugün başarılı sonuç veren SEO çalışmalarına bakacak olursak, hepsinin ortak noktası, teknik anlamda SEO gerekliliklerini yerine getirmiş olmalarının yanı sıra, kullanıcı deneyimine odaklanmış olmalarıdır.
Özetle; kullanıcılara fayda sağlayan, sevilen, beğenilen, uzun süre geçirilen, paylaşılan, etkileşim alan içeriklerin Google nazarında büyük öneme sahip olduğunu unutmamak lazım.

Flywheel Modeli İle Tanışın Marketing Funnel (Pazarlama Hunisi) İle Vedalaşma Zamanı


Daha önce birçok yazımda, eğitimlerimde ve seminerlerimde marketing funnel (pazarlama hunisi) ve çalışma mantığına defalarca değinmiştim. Şimdi Flywheel modeli ile tanışın diyerek marketing funnel (pazarlama hunisi) odaklı pazarlama ile vedalaşma zamanı olduğunu söylüyorum!
Pazarlama hunisini sağlıklı bir şekilde işinize / sektörünüze uygun biçimde kurgulamak ve akabinde dönüşüm oranı optimizasyonu (conversion rate optimization — CRO) ile dönüşümleri optimum seviyeye çekerek mevcut bütçe ile en yüksek verimi elde etmek hedeflenir. Aşağıda en temel hali ile bir dönüşüm hunisi (marketing funnel) görebilirsiniz.

Pazarlama Hunisi (Pazarlama Funnel) Aşamaları

En temel haliyle bir dönüşüm hunisi Awareness (Farkına varma), Consideration (Önem verme), Conversion (Dönüşüm) adımlarından oluşmakla beraber, gerekli koşullar sağlandığında Loyalty (Sadakat) ve Advocacy (Savunucu) adımları da kazancın birer parçası olarak hunimize dahil olur.
Awareness, kullanıcıların sitenizle, ürünlerinizle veya hizmetinizle tanıştığı; yani fark ettiği andır.
Devamında aynı kullanıcılar, Consideration adımında sunduğunuz ürünün veya hizmetin onun için önemli olduğunun farkına vararak alışveriş yapmaya ikna olmak üzeredir. Bu adımda kullanıcıya sitenizde sunduklarınız nitelik ve nicelik bakımından tatminkarsa ve fiyat da kabul edilebilirse, bir sonraki adıma geçebiliriz.
Conversion, yani Dönüşüm adımı. Dönüşüm, ziyaretçilerin web sitenizde hangi aksiyonu gerçekleştirmesini istiyorsanız o işlemin adıdır. Üye olmak, ürün satın almak, e-bülten aboneliği, başvuru formu doldurmak gibi işlemler birer dönüşüm olabilir. İşte bu adım, ödemenin yapıldığı ve ziyaretçilerin müşteriye dönüştüğü adımdır.
Her bir adımı ayrı ayrı analiz ederek ziyaretçilerin hangi noktalarda alışverişten vazgeçtiğini anlamak, sorunu tespit etmek ve bu sorunları gidererek conversion adımındaki kullanıcı sayısını artırma çalışmalarına dönüşüm oranı optimizasyonu diyoruz. Tüm sürecin takibi ve görselleştirilmesi açısından huni yapısının kullanılması hayati önem taşıyor.
Henüz bu funnel (huni) mantığı bile birçok firma tarafından bilinmiyor ve uygulanmıyor olmasına rağmen, bildiğiniz üzere dünya değişiyor, gelişiyor ve kullanıcı alışkanlıkları da değişiyor. Haliyle, online pazarlama faaliyetlerinin de bu değişime ayak uydurması kaçınılmaz oluyor. O zaman yeni yaklaşımlarla tanışmanın zamanı geldi.

Flywheel Modeli

“Ya dur allasen; biz daha huniyi anlamadık, bir huni de kafamıza mı takacaksın?” diyenleri duyar gibiyim 🙂 Üzgünüm, devir ilerleme devri… Müşteri, teknoloji, pazarlama yaklaşımları, hiçbir şey bizleri bekleyecek kadar hareketsiz kalamıyor. Haliyle biz uyum sağlamalıyız. Bu demek değil ki, funnel modelinden tamamen vazgeçeceğiz. Ancak funnel, tüm stratejinin göbeğinde yer alırken, bundan böyle artık tüm stratejinin bir parçası olarak yer alacak.

Flywheel Nedir?

Flywheel, tercüme edersek “volan”, hareketi bir parçadan diğerine aktarmaya yarayan bir tür çark, dişli bir mekanizma diyebiliriz. Birçok sistemde bütünlüğü sağlamak ve performansı artırmak amacıyla gücü ileten ve dağıtan bir ara birimdir. Peki “Bunun pazarlama hunisi ile alakası nedir?” diyecek olursanız, şimdi işin bizi ilgilendiren kısmına geçebiliriz. Detaylandırmadan önce, kafamızda oturması için Marketing Flywheel modelinin Marketing Funnel modeline kıyasla daha bütüncül bir dijital pazarlama faaliyetini benimsediğini söyleyebilirim.
Örnek görselde de gördüğümüz gibi, Marketing Funnel yaklaşımını da içeren “Marketing”, çarkın dişlilerinden sadece bir tanesi. Merkezinde müşterinin bulunduğu Flywheel modeli; pazarlama, hizmet ve satış adımlarının tamamını bütünleşik olarak ele alarak daha kapsamlı bir dijital pazarlama çalışmasını niteliyor. Yani, çok yakın bir zamanda şirketler (altyapısı uygun olan firmalarda ise hemen) birbirinden ayrı ele alınan pazarlama — hizmet — satış operasyonlarını bir arada değerlendirilmeye başlayacak. Diğer bir ifadeyle artık birini diğerinden bağımsız düşünmek mümkün olmayacak.
Yukarıdaki örnek görselde gayet net aslında; müşterinin konumlandırıldığı nokta değişmekle beraber, pazarlama, satış ve hizmetin birbirini takiben ama “kenetlenmiş” yani daha bütüncül bir şekle büründüğünü görebiliyoruz.

Marketing Funnel İle Marketing Flywheel Arasındaki Fark Nedir?

Pazarlama (Marketing)

Retargeting, remarketing, e-mail marketing gibi yardımcı (destekçi) çalışmaları hesaba katmazsak, aslında klasik pazarlama hunisinin 1 kullanıcıya 1 kez satış yapılacağı inancı üzerine kurgulandığını söyleyebiliriz.
Bugün birçok e-ticaret şirketi de bu mantık üzerine başlangıç yapmakta. O nedenle, “ne kadar çok ziyaretçi, o kadar satış” diyerek “Awareness” adımındaki sayıyı mümkün olduğunca yüksek tutmaya çalışır.
Flywheel modelinde ise, tıpkı AARRR büyüme modelinde olduğu gibi bir müşterinin tekrar tekrar alışveriş yapması prensibi benimseniyor. Diğer bir deyişle, hizmet, pazarlama ve satıştan oluşan bu çark sayesinde müşteriler ek ürünler, ek hizmetler veya paralel ürünler için tekrar alışveriş yapabilir.

Satış (Sales)

Ağızdan ağıza yayılan hizmet ve ürünlerin satışa getirisi şüphesiz çok büyük. Müşterinizin sizi başka potansiyel müşterilere tavsiye etmesi ya da bir satış temsilcisinin sizi tavsiye etmesi neticede ağızdan ağıza pazarlamanın ve satışın ortak paydada buluştuğu noktadır diyebiliriz. Şimdi buna ek olarak çok daha anlamlı, çok daha yapıcı müşteri ilişkileri de eklersek, kullanıcılardan gelecek geri bildirim ve önerilerle beraber doğrudan satış gücünü artırmak mümkün. Özetleyecek olursak, ürünü ve satışı geliştirmek için, yine kullanıcıların önerilerini alarak satış geliştirme prensiplerini kullanmak Flywheel modelinin önemli bir parçasıdır.

Hizmet (Service)

Flywheel modelinin son adımı ise, müşteri hizmetlerinin pazarlama ve satışla aynı seviyede, aynı önem derecesinde ve tüm strateji ile bütüncül yapılandırılması.
Hali hazırda müşteri hizmetleri çalışmalarınız, zaten kullanıcı sadakati odağında ise kendi içinde bir flywheel oluşturuyor demektir. Tamamlanması gereken şey, kendi içinde değil satış ve pazarlama ile entegre hareket etmeye başlamasıdır. Pazarlaması, satışı ve son olarak kusursuz bir müşteri hizmetleri ile flywheel döngüsünün müşteri etrafında konumlanmasını sağlayabilirsiniz.
Konuya ilişkin sormak ya da eklemek istedikleriniz olursa bana Linkedin aracılığıyla (linkedin.com/in/srcnylmz) ulaşabilirsiniz.

Kaynakça


  • Hubspot (www.hubspot.com/flywheel)
  • Trustradius (www.trustradius.com/buyer-blog/marketing-flywheel-vs-funnel)

Disqus Shortname